ÇOCUK VE KISIRLIK TEVBESİ 26 Aralık 2024, 18:52
![](tema/genel/uploads/haberler/tovbe2_23.jpg)
Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillahirrahmanirrahîm . Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âl- i seyyidina Muhammed. Rahmân, Rahîm, Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddus, Tevvâb, Settâr, Şâfi, Ğaffâr, Vâsi, Hannân, Mennân, Deyyân olan Allahım!
Bütün hamdler, övgüler alemlerin Rabbi olan Allahadır. O, Rahmândır,
Rahîmdir. Din gününün, hesap gününün tek hakimidir. (Allahım!) Yalnız sana
ibadet eder, yalnız senden medet umarız. Bizi doğru yola, Sana doğru varan yola,
nimet ve lütfunla nail ettiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil.
Ey Yüce Allahım!
Geceyle gündüzyer değiştirdikçe, akşamları sabahlar, sabahları akşamlar takip
ettikçe; geceler karanlığı, gündüzler de aydınlığıyla yenilenip durdukça ve kutuptaki yıldızlar birbirleriyle karşılaştıkça Efendimiz Hz. Muhammede (sallallahu aleyhi vesselem) ve aile fertlerine salat eyle. Bizden O'nun mübarek ruhuna ve ehl- i beytinin ruhlarına hediyeler ve selamlar ulaştır. Haşir günü gelinceye ve ehl- i cennet,
cennette karar kılıncaya kadar Efendimize ve ehline bol bol rahmet ve bereket
ihsan eyle ... Allahım! Senin nurlarının deryası, sırlarının kaynağı, matmah- ı nazarın, hidayetinin güneşi, memleketinin müzeyyen yıldızı ve mahrem- i esrarı,huzurunun hürmete lâyık imam ve rehberi, mahlukatının en hayırlısı ve Sana en
sevgili olanı, kulun, habibin ve resulün, nebiler ve resuller zincirinin son halkası,
gaybın son habercisi, Nebiyy- i Ümmi Efendimiz Hz. Muhammede (sallallahu aleyhi vesselem), diğer nebi ve elçilere (ala nebiyyina ve aleyhimüs-selam), Efendimizin al- ü ashabına (rıdvanullahi teala aleyhim ecmain), mukarreb meleklere, gök ve yer ehlinden
razı olduğun senin salih kullarına salât ve selâm eyle ...
Ey merhameti sonsuz Allahım!
Ümmet- i Muhammed'in her halini ıslah buyur.
Ümmet-i Muhammede merhamet et.
Ümmet- i Muhammed'i bağışla.
Ey merhametlilerin en merhametlisi sana inanan bütün kullarını bağışla. Bizleri her halimizle inananlara faydalı kıl.
Yâ Rabbi! Sensin ilâh, Senden başka yoktur ilâh! Sübhansın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin! Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Rabbim!
Yâ Rabbi, bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın.
Yâ Rabbi, beni evlâtsız, tek başıma bırakma ki (lütuf edeceğin evlâdım) bana
vâris olsun. Bununla beraber iyi biliyorum ki, herkes fânidir, herkesten sonra bâki
kalan, bütün vârislerin en iyisi olan Sensin, Sen!
Allahım! Sen, benim rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni sen yarattın.
Ben senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vadime bağlıyım.
İşlediklerimin şerrinden sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf, günahlarımı
da ikrar ederim. Beni bağışla, zira günahları sadece Sen bağışlarsın.
“Elif Lâm Mîm... Tâ Hâ... Yâ Sîn...” Ey günahları örten ve mağfiret eden dilediğini günah işlemekten alıkoyan Allahım! Senin cezanı ve azabını hakedecek
günahlar işledim . EL- ĞAFÛR (kullarının günahlarını bağışlayan) isminin hürmetine
işlediğim günahların affı ve tevbesi için huzuruna pişmanlıkla tevbe ve secde
etmeye geldim. Allahım! Affedilmeme izin ver, eğer sen affetmezsen dünyam ve
âhiretim helâk olur. Bu yaşıma kadar geride bırakmış olduğum zaman, dünya ve
âhiretime faydası olmayan derin bir uyku ve gaflet içinde geçti.
Allahım! Bu ne kötü bir yol, bu ne kötü bir uyku. Senin emirlerinden, sözünden, kitabından, dininden, peygamberlerinden ve sana kul olmaktan yüz çevirip, dünyanın derdine, verdiklerine, eğlencesine düşüp, hayaline ve görüntüsüne
dalıp, âhiretimi unuttuğum için büyük bir helâk ve yıkım içerisindeydim. Ben
ki günahkâr bedeni cehennem ateşinde yanmayı haketmiş olan, âciz ve güçsüz
kulun, senin isimlerine sığınır ve affedilmeyi beklerim. Affetmeyi, mağfireti ve
hidayetini dilediği kuluna veren ve onu nankörlüğü ile cehenneme gitmekten
kurtaran, günahlarının affı ve tevbesi için vakit veren Allahım! Güzel isimlerine,
tek ve bir olan, eşi benzeri olmayan bütün kâinatta Esma'ül- Hüsna'nın isimleriyle
kendini tanıttıran, varlığının yüce şanına sığınır ve senden başka kurtarıcım olmadığına şehadet ederim EŞHEDÜ ENLA İLÂHE İLLALLAH ve yine şehadet
ederim ki Muhammed (sallallahu aleyhi vessellem) senin kulun ve Rasulündür. VE
EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDÜHU VE RASULÜHÜ.
Allahım! Sana tam bir hidayet ile razı olduğun bir kul olmayı; bana, anneme, babama (eşime ve çocuklarıma) ve tüm Ümmet- i Muhammede nasîb eyle, bizleri
iman üzerine yaşat, öylece huzuruna al. Bütün hamd- ü senalar yalnız Sanadır.
Büyük sensin. Gerçek güç ve kuvvet de yalnız Senindir ve Sendendir. Sen neyin
olmasını dilersen o mutlaka olur, neyin de olmamasını dilersen o da katiyen olmaz.
“Çok iyi biliyorum ki, Allah herşeye Kâdirdir.”
“Ey Ulu Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin herşeyi kuşatmıştır! Affet ve onları
cehennem azabından koru!"
“Doğrusu Allah, kullarının nezdinde ne var, ne yoksa her şeyi ilmiyle ihata etmiş, her şeyi bir bir kaydetmiştir"
(Ey Nefsim!) “Kâf Hà Yâ Ayn Sâd”, “Tâ Hã”, “Yâ Sîn”, “Hà Mîm”, “Ayn Sîn Kâf"
ile nerede ve ne zaman dilersen Rabbine teveccüh et; teveccühün mutlaka karşılık bulacak ve sen nusrete mazhar olacaksın .
YÂ RAHMÂN! Dilimle, nefsimle, bedenimle ve azalarımla işlediğim bütün
günahlarımın affı için senin bağışlayıcılığına ve büyüklüğüne niyaz ederim. Allahım! Kullarından gıybet ettiğim, iftirada bulunduğum, alay ettiğim, hor gördüğüm, kınadığım, küçümsediğim, insanlara dilimle yaptığım bütün zulümlerden
ve kötü sözlerden EL- ĞAFFÂR! (çok affeden) isminle tevbe ettim. Tevbe ettim, tevbe ettim, tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Gaffâr.
{Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
Birahmetike Yâ Erhame'r-râhimîn} (33 defa)
Allahım! Soyumdan ölmüş ve sağlara, arkadaşlarıma, komşularıma, tanıdığım ve tanımadığım insanlara yaptığım gıybet, iftira, kınama, su-i zan, haset,
kibir, koğuculuk ve beddualardan ET-TEVVÂB! (bütün tevbeleri kabul eden) isminle
tevbe ettim. Tevbe ettim, tevbe ettim, tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
{ Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Vâsi.
Birahmetike Yâ Erhameʼr- râhimîn} (33 defa)
Allahım! Anneme ve babama, verdiğin hayata, kadere, yaşama ve ölüme,
sağlığıma ve hastalığıma hayırlara ve şerlere, afiyete, nimetlere, yediklerime ve
içtiklerime, giydiklerime isyan ettim EL- AFÛVV (kullarını çok çok affeden) isminle
tevbe ettim . Tevbe ettim, tevbe ettim, tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
{Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Afûvv.
Birahmetike Yâ Erhame'r- râhimîn} (33 defa)
Allahım! Bedenime ve yarattığın azalarıma şükürsüz davrandım isyan ettim.
Gözlerimle, kulaklarımla, ellerimle, ayaklarımla, dilimle, midemle ve bütün vücut azalarım ile günah işledim. Günahlarımdan tevbe ettim. Tevbe ettim, tevbe
ettim, tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Gaffâr.
{Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
Birahmetike Yâ Erhame'r-râhimîn} (33 defa)
“Allahümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âl-i seyyidinâ Muhammed”
Bütün sevgilerim ve muhabbetlerim ancak ve ancak beni şefkat ve sevgi nimetleri ile kuşatan Rahmân ve Rahîm olan Allahadır!
Allahım! Ben sevgi ve merhamet duygularımı kullarına karşı yanlış ve ölçüsüzce kullandım. Senin sevgini unutarak, senin takdirine teslim olmayarak, şükretmek yerine, nankörlük ederek, hakkımda şer olana hayr diyerek, ısrar ederek,
"benim” diyerek, “olmazsa olmaz” diyerek, “olmazsa ölürüm” diyerek, kendim için
ve nefsimin hesabına sevdim, sevilmek istedim. Gözlerimdeki yaşlara ve kalbimde sancılara sebep olan acılar, benim sevgi duygularımı yalnızca kullarına ve yarattıklarına yücelterek sarf ettiğim aşkın ve muhabbetlerin cezasıdır.
Allahım! Kendim ve nefsim için sevdiğim insanlardan ayrılınca ve onlara
kavuşamayınca seni suçlu buldum ve nankörce, hayata, yaşamaya, var olmaya,
dünyaya gelmeye, evlenmeye, aşka, sevmeye, sevilmeye, sevdiklerime, ayrılmaya,
ayrıldıklarıma, mutluluğuma, mürüvvetlerime ve ayrıldığım insanların mürüvvetlerine, lânet, belâ ve beddua ederek şirk ve isyana düştüm. İsyanlarım ve intizarlarım, sevinçlerimi hüzünlere, mürüvvetlerimi mutsuzluklara ve sevdiklerimi
de ayrılıklara götürdü. Verdiklerine de isyan ederek, lânet okuyarak, dilimle ve
kendi ellerimle zehire çevirdim ve her saadetimde zehiri kendi ellerimle içtim.
Allahım! Senin ızdırapsız muhabbetini bırakarak, insanlardan sevgi ve merhamet bekleyerek, hata ve yanlışlarımın günahını sevdiklerime tutunduğum ellerimin sevdiğim kişilerce parçalanmasıyla ödüyorum. Seni unutturacak ve senin
adına olmayan her bir sevgi ellerimden nankörlük ve şükürsüzlüklerimle alındı.
Aşırı şefkat ve bağlılıklarımın cezasını, acımasız ayrılık tokatlarıyla yiyorum. Ayrıldığım insanların arkasından okuduğum isyan, lânet ve bedduaları karşımda
bir musibet ve belâ olarak yaşıyorum. Ben beni üzenlere, ağlatanlara, yarı yolda
bırakanlara geçmiş ve gelecek bütün haklarımı helâl ettim.
Allahım! Affedenlerin ve sabredenlerin koruyucusu yalnızca sensin. Sancı veren, üzüntü veren bütün aşkların şerrinden sana sığınırım.
Allahım! Bana sevdiklerini sevdir ve beni sevdiklerimle imtihan etme.
“Allahım! Gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, hakkımda hayırlı olana
gönlümü razı eyle"
Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Hayra'l- Mahbûbin! (Ey sevilenlerin en hayırlısı!)
Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Hayra'l- Matlûbin! (Ey istenilenlerin en hayırlısı!)
Tevbe Ettim. Estağfirullah Yâ Hayra'l- Maksûdin! (Ey maksatlara kavuşturanların
enhayırlısı!)
Allahım! Müflis olarak iflas etmiş bir halde senin huzuruna geldim. Bugüne
kadar işlediğim bütün haram muhabbet ve sevgilerimden, merhametsizce azap
çekmeme sebep olan, kendime haram ettiğim muhabbet sevgi ve aşklarımdan,
senin adına ve namına olmayan şefkat ve merhametlerimden, kendi adıma, soyum ve zürriyetim adına, Hz. Ademden (aleyhisselâm) kıyamete kadar, geçmiş, gelmiş ve gelecek bütün inananlar adına, yarattığın katreler ve zerreler adedince,
senin sevgin ve muhabbetin ile cezbedeki mevleviler misali dönen ve hareket
eden bütün yıldızlar ve gezegenler sayısınca,
Tevbe Ettim. Estağfirullah YÂ MÜHEYMİN! (10 defa)
(Koruyan ve Gözeten sensin EY RABBİM!)
Tevbe Ettim. Estağfirullah YÂ VELİYY! (10 defa)
(İnananların dostu, onları sevip yardım eden sensin EY RABBİM!)
Tevbe Ettim. Estağfirullah YÂ MUCÎB! (10 defa)
(Kullarının duasını kabul edip, cevap veren sensin EY RABBİM!)
Tevbe Ettim. Estağfirullah YA VEDÛD! (10 defa)
(Kullarını en fazla seven, sevilmeye en lâyık olan sensin EY RABBİM!)
“Allahümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âl-i seyyidinâ Muhammed”
Allahım! Verdiğin eşten, eşimin ana babasından ve soyundan (ve çocuklarımdan) razıyım sen de onlardan razı ol. Dilimizle birbirimize lânetleyerek bana ve
aileme musallat olan şeytanlardan bizleri arındır YÂ KUDDÛS (tüm eksikliklerden
uzak- temiz olan Allahım) .
Allahım! Soyumdan ve zürriyetimden ve bizlerin nefisleri için yapılan evliliklerde senin rızanı ve hakimiyetini unutarak gözetmemekten, yanlış evlilik ve
yuvaların kurulmasına sebep olduğumuz ve sebebiyet verdiğimiz, menfaat ve
makam kazanmak namına yapılan ve yapmış olduğumuz evliliklerden, dünyalık
sevgiler üzerine nefislerimizin arzu ve istekleri için yaşanan aşklardan, evliliklerden, sevgilerden, mürüvvet ve evliliklerde eşlerimizin haklarını gözetmemekten,
destek olmamaktan, eşlerimizin mehirlerini vermemekten, eksik vermekten, itaat etmemekten, talak vermekten, yemin etmekten, talak verildiği halde kefâret
ödemeden ayrıldığımız eşler ile nikahı düşmüş şekilde ilişkiye girmekten, onlara
zulüm ve haksızlık etmekten, “olmazsa olmaz ”, “olmazsa ölürüm” diyerek yapmış olduğumuz evliliklerden, yanlış yapılan evlilik ve mürüvvetlerde haramzade
çocuklar dünyaya getirmekten, gelmesine sebebiyet vermekten, evliliklere rıza
göstermemekten, dünyaya getirilen evlâtlarımıza ve çocuklara beddua ve lânet
etmekten, ırkçılık yapmaktan (adet görmekten ve kadınsal hastalıklara lânet ve
beddua etmekten, evlât dünyaya gelmesine, lohusalığa, cinsel ilişkilere lânet, beddua intizar etmekten), evlilikte cinsel arzu ve isteklerimde kabaran şehvetime ve
cinsel organlarıma ve cinselliğe lânet, kahır ve beddua etmekten, helâl olan ilişkilerde kendimi yetersiz düşünmekten ve yaratılışımda kusur aramaktan, endişe
kaygı ve şüpheler ile his ve vehmin aldatmasına kapılarak seni suçlamaktan, hatayı sende aramaktan, zâhiri sebeplere bakarak hakiki sebeplerden gaflet etmekten,
mahremiyeti ve evlilik ile ilgili ilişkilerdeki gizliliği çocuklara ve kullarına anlatarak ahlâk ve hayâ kurallarını çiğnemekten, çiğnemelerine sebebiyet vermekten,
evlât dünyaya getirmeye endişe etmekten, vermiş olduğun çocuklarımızı beğenmemekten, erkek ve kız evlât ayrımı yapmaktan, kız veya erkek olmasını istememekten, hamileliğe, bebekliğe, çocukluğa, yaşama, hayata, mürüvvetlere lânet
okumaktan, isyan etmekten, evlât sahibi olamadığımız için yetimleri adak ve şart
koşmaktan, yetimler üzerine adak adamaktan, evlilik ve evlâtlar üzerine, işleri
ve yaşamları üzerine ibadet sözleri vermekten, mevlid ve Kur'an- ı Kerim adakları adamaktan, kız veya erkek olursa diye adaklar adayarak şart koşmaktan, ahd
vermekten, nikah ve evliliklerimizde şahit tutmamaktan, evliliği ilân etmemekten, gizli aşk, gizli sevgi, gizli ilişkiler, gizli evlilikler yaşamaktan, anne- babalarımızın razı olmadığı ve rıza göstermediği yuvalar kurmaktan, evlilik yapmaktan,
evlilik ve mürüvvetler üzerine adanan adak ve nezirleri yerine getirmemekten,
evlilik ve mürüvvetlerde eksik olan zekâtlarımızı aldığımız ve verdiğimiz faiz
paralarını miras hakkı ve kul hakkını gözetmemekten, yalan sözler ve iftiralar
üzerine evlilik ve mürüvvetlerde eşler ve aileler üzerine iftira atmaktan, evlilikler
kurmaktan, araştırmamaktan ve kulak asmamaktan, günahlar içerisinde tevbe
etmeden, arınmadan, evlilikler yapmaktan, nikahı bozmaktan, içkili, gusülsüz,
eûzü besmelesiz ilişkilerde bulunmaktan, şeytanın, çocuklar, mallar ve evlâtlar
üzerinden hisseler almasına sebep olduğumuz tüm lânetlerden, kötü dualar ve
temenniler den, lânetlenmiş, beddua edilmiş evliliklerde dua ve tevbe etmeyerek
çıkış yolu aramadan muskalara başvurmaktan, kullarından medet ummaktan,
bizler için hayırlı gördüğün ve razı olduğun eşlerimizden razı olmamaktan, rıza
göstermemekten, kınamaktan, aşağılamaktan, âsî ve isyankâr olmaktan, doğan
ve doğacak tüm âdemoğlu fertlerinin evliliklerine, çocuklarına, yaşamlarına, hayatlarına okuduğumuz, söylediğimiz, yaptığımız tüm beddualardan, lânetlerden,
sitemlerden, kahırlardan, intizarlardan, hasedlerden, kinlerden, nefretlerden,
evliliklerimizde çocuk dünyaya gelmesine engel olduğumuz kürtaja başvurduğumuz ve kürtaja sebep olduğumuz ve gözyumduğumuz zorunluluk bulunmadığı
halde keyfi bebek ölümlerine sebebiyet verdiğimiz ve rıza gösterdiğimiz kürtaj
cinayetlerinin çoğalmasına ve insan ölümlerinin artmasına sebebiyet verdiğimiz
ve ortak olduğumuz tüm hata ve günahlardan kefâret ve bedelini araştırmadan,
senin hükümlerine başvurmadan, kendi cüz'i akıl ve irademizi, nefislerimizi dinleyerek, evlilikler, çocuklar, aile ve yaşam üzerine birbirlerimize haklarımızı helâl etmemekten, evlilikler ve çocuklar ve aileler üzerinde sıla- i rahimi kesmekten,
haklarımızı gözetmemekten, özürlü çocuklar dünyaya gelmesine sebep vermekten, gelmiş ve gelecek nesiller üzerinde işlediğimiz hata ve günahlar sebebi ile taciz, tecavüz, sapıklık, sapkınlık, çocuk ölümleri ve düşükler, zekât, faiz, miras, kul
hakkı, beddua, kınama, kibir, kin, ensest ve eşcinsel ilişkiler, zalim ve zulümlere
taraf olmaya, yaşanmasına sebebiyet verecek, verdiğimiz, verilmesine ve zarar
görmelerine kanaat ettiğimiz, tüm hata ve günahlardan, şeytanın hisseler alarak
mallar, aileler, doğumlar, çocuklar üzerinde hakimiyet kurmasına ve musallat
yaşamalarına ve hata ve günahlar ile gelecek nesilleri ve bizleri ve ailelerimizi
cehennem ateşine götürecek son nefeste huzuruna şehadetsiz gelmemize sebebiyet verecek fısk ve haramlar ile dünya keyfiyetine düşerek birbirimizi günah ve
hatalarda taklid ederek, birbirimizin ateşe gitmesine göz yumarak, çaba göstermeyerek, haram nazarlara meylederek, rahimlerini aldırarak ve çocuk dünyaya
gelmesine engel olarak, kullarının ve bizlerin senin rahmet ve merhametinden
ümit kesmesine ve şeytana yardım etmesine sebebiyet verdiğimiz, verdikleri, verilmiş, söylediğimiz, söyledikleri, söylenmiş, okuduğumuz, okudukları, okunulmuş,
yaptığımız, yaptıkları, yapılmasına sebebiyet verdiğimiz, yapılan, engelli, engellenmiş, engellenmesine sebebiyet verdiğimiz ve sebep olunan, tüm yanlış evliliklerden
tevbe ettim.
Tüm iftiralardan, kaderi tenkit etmekten, razı olamamaktan tevbe ettim. Tüm
rıza gösterilmeyen mürüvvetlerden ve evliliklerden tevbe ettim. Tüm bebek ölümlerine sebebiyet verdiğimiz ve verdikleri günah ve hatalardan tevbe ettim. Tüm lânet,
beddua, kahır, intizar, kin, koğuculuk, hased, nefret, âsîlik ve isyankârlıklardan
tevbe ettim. Tüm harama meyillerden ve haram ilişkilerden tevbe ettim. Tüm yalan
sözlerden tevbe ettim. Tüm sapkınlık ve sapıklıklardan tevbe ettim. Tüm zulümlerden ve zalimliklerden tevbe ettim. Tüm rahmetten ümit kesilmesine ve kesmemize
sebep olan düşünce ve sözlerden tevbe ettim.
Saydığım tüm hata ve günahlardan şeytanın hisseler almasına, musallat yaşamalarına, yaşamamıza, yaşanmasına sebep olduğumuz, bildiğim, bilmediğim,
bilinmeyen, soy ve zürriyetlerimizden tüm âdemoğlu fertlerinden bu günahlar
ile huzuruna gelenler adına ve gelecekler adına ben, sana, eşim ve kendim adına
tevbe ettim.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr. (33 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Ya Rahîm.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Mübdi.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Azîm.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Bâtın.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Adl.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Mütekebbir.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Hakem.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Kuddûs.
Tevbe ettim.Estağfirullah Yâ Settâr, Yâ Kahhâr, Yâ Tevvâb.
Birahmetike Yâ Erhameʼr-râhimin.
YÂ MUCÎB (duaları ve istekleri kabul eden), YÂ REZZĀK (bütün mahlukatın rızkını
veren), YÂ HÂLIK (yaratan yoktan var eden).
Allahım! Beni bu dünyada bir başıma bırakmadın. Bütün rızkımı karşıladın,
ben ise senin ahdin ve vadine boyun eğmeyerek, sana teslim olmayarak, benlik
ve dünya hevasına aldandım. Dilimle iftira attım, kınadım, hor ve hakir gördüm,
haram olana baktım, yadırgadım, kulaklarımla haram dinledim.
Allahım! Bana vermiş olduğun eşime razı olmayarak, evliliğime, eşime, eşimin ailesine, soyuna ve zürriyetine kalben ve dil ile zulüm ettim, iftira attım, kınadım, kibirlendim, süfyan ve deccal fitnelerine destek oldum ve bu ahir zaman
aleminde senin ceza vermene ve gazabına ve azabına uğradım.
Allahım! Şahidolki, benpişmanımveüzerimdehakkı olan tüm âdemoğluna
söylediğim, söyledikleri ve söylediğimiz tüm kötü temennilerden, tüm kötü
dualardan, tüm iftiralardan tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
Allahım! Çocuk yapmaktan korkarak ve istemeyerek, bekârken ve evliyken
doğumum, yaşamım ve öleceğim güne kadar geçecek süre içinde ve ahirde çocuğu olan yuva kuranları kınayarak, çocukların ve evliliğin ve tüm ekodenge içerisindeki oluşmaların her birinin bir şükür ve rızık nimeti olduğunu görmeyerek
ve istemeyerek, isyana ve şirke düşerek, evliliği ve evlenenleri lânetleyerek, evlenip boşananları lânetleyerek, çocuğu olmuş kişilerin mazlum ve günahsız bebeklerini unutup, beddua ve lânet ederek, onlara ve tüm Ümmet-i Muhammed'e
“çoluğundan çocuğundan çıksın”, “çocuk ve evlât yüzü görmeyesin”, “çocuğundan
bulasın”, “ bana yaptığının aynısını çocuğundan göresin”, “Allah belânı çocuğunla getirsin”, “çocuğun olmasın da, evlât hasreti çekesin” gibi çocuk ve evlilik ve
aile üzerine soyumdan zürriyetimden ve benim ve tüm aile ferdlerinin söylediği,
söylediğimiz, söylenmesine göz yumduğumuz ve söyledikleri tüm beddualardan, tüm lânetlerden, tüm kötü temennilerden ve isteklerden, ben, sana, eşim
ve soyu ve zürriyeti, benim ve soyumun ve zürriyetimin adına ve Hz. Ademden
(aleyhisselâm) kıyamete kadar geçmiş, gelmiş ve gelecek olanlar adına, tüm
Ümmet- i Muhammed'den bizim gibi aynı günahları işlemişler adına, ben, sana,
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Hâlık.
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Mucîb.
Birahmetike Yâ Erhame'r- râhimîn. (100 defa)
Allahım! Soyumdan ve zürriyetimden rızık endişesi içine girerek, rızık korkusu ile evlâtlarına kıyan,
“Ve lâ taktülü evlâdeküm haşyete imlâk. Nahnü nerzukühüm ve iyyaküm inne
katlehüm kâne hiten kebira.- Çocuklarınızı fakirlik korkusuyla öldürmeyin. Biz
onlara da size de rızık veririz. Onları öldürmek şüphesiz büyük günahtır.” ayetine
ve ayetlerine bilerek ve bilmeden gaflet içerisinde karşı gelerek, büyüklenerek,
kibirlenerek, hırs içinde geçirmiş olduğumuz saatlerden, günlerden, aylardan,
yıllardan pişmanım Allahım. Ben, sana, eşim, soylarımız ve zürriyetlerimiz adına
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr. (33 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Rezzâk. (33 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Hâlık. (33 defa)
Birahmetike Yâ Erhameʼr-râhimîn. (100 defa)
Allahım! Bilmeden veya bilerek, soyuma, zürriyetime ve soyumdan olan ve
olmayan tüm akrabalarıma, eşime, dostlarımıza, anne- babalarımıza, yetim ve
mazlumlara dil ile ve kalben lânet, belâ ve kahır okuyarak ve söyleyerek, onların
ve bizim yaratılış gayemizin sana kulluk ve ibadet etmek ve senin dosdoğru yolunda sana gelmek olduğunu göz ardı edip, lâin şeytan ve şeytana tâbi olmuşlar
gibi yaşamaktan, benimsemekten, nefsimin kusurlarını görmeyerek, ifrata ve tefrite düşerek, şeytana yardımcı olarak geçirmiş olduğum tüm saliselerim, tüm dakikalarım, tüm zamanımdan pişmanım. Ben biliyorum ki gafletin prangalarıyla
üzerime ve üzerlerimize çöken ağırlık, günahlarımızın ağırlığıdır. Allahım! Hz.
Ademden (aleyhisselâm) kıyamete kadar geçmiş, gelmiş, gelecek olanların soy ve
zürriyetleri ve eşleri ve hanelerine dilim ve azalarım ve tüm uzuvlarım ile zulüm
ederek, kınayarak, işlemiş olduğum, olduğumuz, ürememize ve çoğalmamıza
lânet ederek, söylenmiş tüm sözlerden ben, sana,
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Semî. (33 defa)
(Gizli- açık her sesi işiten)
Tevbe ettim. Estağfirullah Ya Habîr. (33 defa)
(Gizli- açık herşeyden haberdar olan)
Yâ delile'l- mütehayyirin (ey şaşkınların yol göstericisi), Yâ ğıyase'l- müstağısin
(ey yardım isteyenlerin yardımcısı), Yâ sâriha'l- müstasrihin (ey medet isteyenlerin imdat
edicisi), Yâ câre'l- müstecirin (ey korunmak isteyenlerin koruyucusu), Yâ melcee'l-âsin
(ey âsîlerin sığınağı), Yâ ğâfire'l- müznibin (ey günahkârların bağışlayıcısı), Yâ emâne'lhâifin (ey korkanlara emniyet veren), Yâ rahîme'l- mesâkin (ey miskinlere merhamet
eden), Yâ enise'l- müstevhişin (ey yalnızlık duyanların dostu), Yâ mucibe daveti'lmuzztarrin (ey darda kalanların duâlarına cevap veren),
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi
Cehennemden kurtar.
Yâ Kerîm! Yâ Rahîm! Soyumdan ve zürriyetimden ve çevremdeki tanıdığım,
tanımadığım, tüm insanları evlât sahibi olmaları konusunda teşvik etmeyerek,
onların ve bizim soyumuzdan evlât aldıranları överek, işlemiş olduğum günahlardan ve günahlarımızdan, hamile olanı lânetlemekten, kınamaktan, aşağılamaktan, hor ve hakir görmekten, hased etmekten, alkollü ilişki yaşamaktan, tüm
âdemoğlu ferdlerinin zannına girerek işlediğimiz, işledikleri, işlenmesine sebep
olduğumuz, senin zâhiri ve bâtıni tüm isim ve sıfatlarına isyan etmekten, şirke
düşmekten, âsî olmaktan, bana vermiş ve razı olduğun eşime razı olmadan, evlilikler üzerinde senin rızanı düşünmeyerek, eşime, eşimin anne- babasına, onların
anne- babalarına, benim annemin ve babamın ve anne-babalarının çocukluklarına ve çocukluğumuza, doğduğumuz güne, kahır ve intizar, isyan, lânet etmekten,
“soyun, zürriyetin kurusun” demekten, evlât sahibi olamadığım için şifayı kullarında arayarak, medet umarak, isyankâr ve âsî olmaktan, senin rahmetinden
ümit kesmekten ve şirke düşmekten,
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Ğaffâr. (100 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Halîm. (100 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Mütekebbir. (100 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Ya Rahîm. (100 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Hayy. (100 defa)
Tevbe ettim. Estağfirullah Yâ Şâfi. (100 defa)
Birahmetike Yâ Erhameʼr- râhimîn. (100 defa)
Yâ delile'l- mütehayyirin (ey şaşkınların yol göstericisi), Yâ ğıyase'l- müstağısin
(ey yardım isteyenlerin yardımcısı), Yâ sâriha'l-müstasrihin (ey medet isteyenlerin imdat
edicisi), Yâ câre'l- müstecirin (ey korunmak isteyenlerin koruyucusu), Yâ melcee'l-âsin
(ey âsîlerin sığınağı), Yâ ğâfire'l- müznibin (ey günahkârların bağışlayıcısı), Yâ emâne'lhâifin (ey korkanlara emniyet veren), Yâ rahîme'l- mesâkin (ey miskinlere merhamet
eden), Yâ enise'l- müstevhişin (ey yalnızlık duyanların dostu), Yâ mucibe daveti'lmuzztarrin (ey darda kalanların duâlarına cevap veren), Sübhaneke lâ ilâhe illâ ente'lemânül eman, hallisna minen- nar. Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden
başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.
Allahım ! Bize sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin sevgisini nasîb
eyle. Allahım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi
istikâmetli olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve
cemâlini bize göstermekle rızıklandır. Seni her türlü noksandan tenzih ederiz.
Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla
bilir, her işi hikmetle yaparsın.
Allahım! Sen benim Rabbimsin, ben ise Senin bir kulunum. Sen herşeyi yaratan Hâlık'sın, ben ise Senin bir mahlûkunum. Sen rızık veren Rezzâk'sın, ben
ise Senin rızkınla beslenen bir merzûkunum. Sen mülk sahibi Mâlikʼsin, ben ise
Senin kölen olan memlükünüm. Sen gerçek izzet sahibi olan Azîzʼsin, ben ise âciz
ve zelilim. Sen hazîneleri bitmeyen zenginlik sahibi Ğanîyy'sin, ben ise Senin ihsanına muhtaç fakr-ı mutlak içinde bir fakirim. Sen gerçek hayat sahibi Hayy'sın;
ben ise, Senin hayat verişin olmasa, bir ölüyüm. Sen varlığı ebedî olan Bâkîsin,
ben ise gelip geçici bir fânîyim. Sen sonsuz izzet ve şeref sahibi Kerîm'sin, ben
ise zillet ve kötülükler içinde bocalayan bir leîmim. Sen sonsuz ihsan sahibi
Muhsin'sin, ben ise günah ve kötülük işleyen bir âsiyim. Sen günahları bol bol
bağışlayan Ğafûr'sun, ben ise bir günahkârım. Sen sonsuz azamet ve büyüklük
sahibi Azîm'sin, ben ise küçük ve değersiz bir hakîrim. Sen gerçek kudret ve kuvvet sahibi Kavîyy'sin, ben ise sınırsız acz içinde bir zaifim. Sen bağış ve ihsanı veren Mu'tîsin, ben ise lûtuf ve ikramına muhtaç bir dilenciyim. Sen her türlü zarar
ve korkudan uzak Emîn'sin, ben ise maddî ve mânevî korkular içinde biriyim.
Sen cömertlik sahibi Cevâd'sın, ben ise Senin cömertliğine muhtaç bir miskinim.
Sen kullarının duâlarına cevap veren Mucîb'sin, ben ise Sana yalvaran duâcıyım.
Sen şifâ veren Şâfîsin, ben ise türlü türlü dertlere mübtelâ bir hastayım.
Öyleyse ise Sen benim günahlarımı affet, hatâlarımı bağışla, hastalıklarıma
şifâ ver, ey bütün kemâl sıfatlarla muttasıf olan Allah, ey her şeye bedel, her
şeye yeten Kâfi, ey mahlûkatını besleyip büyüten ve mânilerini def ' eden Rab,
ey vadini mutlaka yerine getiren Vâfi, ey kullarına pek şefkatli olan Rahîm, ey
maddî ve mânevî hastalıklara şifa veren Şâfî, ey ikram ve ihsânı bol olan Kerîm,
ey belâ ve musîbetleri def' edip âfiyet veren Muâfi, benim bütün günahlarımı bağışla, her türlü hastalığa karşı bana âfiyet ver, beni ebediyen rızâna mazhar eyle.
Bunu rahmetinle ihsân eyle ey Erhame'r- Rahimîn.
"Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.”
DIĞER HABERLER
-
HASTA VE ENGELLİ ZULMÜ İLİK KEMİK KAN TÖVBE VE DUASI
23 Ocak 2025, 17:58 -
Neden Tövbe Ediyoruz
16 Ocak 2025, 00:55 -
TÜM TERAPİ YAPILIŞLARI
01 Ocak 2025, 21:39 -
ŞİRK TERAPİSİ UYGULAMASI
01 Ocak 2025, 21:34 -
SOY ZEKAT KEFFARETI TÖVBESİ
01 Ocak 2025, 19:14 -
GÖZ NİYETİ VE TÖVBESİ
31 Aralık 2024, 00:41 -
SU NİYETİ
31 Aralık 2024, 00:30 -
ADAK NİYETİ
31 Aralık 2024, 00:26 -
ZİNA SAPIKLIK VE ENSEST TÖVBESİ
31 Aralık 2024, 00:19 -
Yalan Tövbesi
31 Aralık 2024, 00:06