BEREKET YASASI VE KITLIK BİLİNCİ 02 Eylül 2025, 01:39

"Bereket Yasası" (Law of Abundance), evrensel bir prensip olarak, evrenin doğasının sınırsız bir bolluk, yaratıcılık ve potansiyelle dolu olduğunu; bu bolluğa erişmemizin önündeki tek engelin kendi inançlarımız, düşünce kalıplarımız ve enerjimiz olduğunu öne süren bir kavramdır. Bu, sadece maddi zenginlikle ilgili değil, sevgi, neşe, sağlık, fırsatlar, ilham ve maneviyat dahil hayatın her alanındaki bolluğu kapsar.
- Felsefi ve Metafizik Temeller
- Antik Kökler: Stoacılık ve Vedanta Felsefesi
- Stoacılar(Seneca, Marcus Aurelius) için gerçek bolluk, erdemli bir yaşam sürmek, doğayla uyum içinde olmak ve dışsal zenginliklere bağımlı olmamaktı. Onlara göre bolluk, daha çok şeye sahip olmak değil, ihtiyaç duyduğundan azına sahip olmaktı. Bu bir çeşit içsel bolluktu.
- Vedanta Felsefesi(Hinduizm) ise "Purna" kavramını getirir: "Bu bütündür, o bütündür. Bütünden bütün çıkar, geriye kalan yine bütündür." Bu, evrenin eksiksiz ve mükemmel bir bolluk olduğunu, hiçbir şeyin asla azalmayacağını veya tükenmeyeceğini ifade eder. Brahman (nihai gerçeklik) sınırsız ve sonsuzdur ve biz de onun bir parçasıyızdır.
- Hermetik Gelenek: "Zihinsellik" ve "Karzılık" Yasaları
"Bereket Yasası", daha çok modern kişisel gelişim literatüründe, Hermetik Felsefe'nin(özellikle Kybalion kitabı) 7 evrensel yasasından ikisi üzerine inşa edilmiştir: - Zihnisellik Yasası (The Principle of Mentalism):"HER ŞEY ZİHİNDİR; Evren zihinseldir." Bu, evrenin ve dolayısıyla bolluğun özünde maddi değil, zihinsel ve spiritüel olduğunu söyler. Gerçeklik, her şeyi kuşatan bir Zihin (The All) tarafından yaratılır.
- Karzılık Yasası (The Principle of Correspondence):"Yukarısı aşağısı gibidir, aşağısı yukarısı gibidir." Mikrokozmoz (birey) ve makrokozmoz (evren) birbirini yansıtır. İç dünyanız (düşünceler, inançlar) dış dünyanızı (deneyimler, maddi durum) yaratır.
Bu iki yasaya göre, evrenin bolluğunu deneyimlemek için önce onu zihnimizde kabul etmemiz ve onunla uyumlu titreşmemiz gerekir.
- Newton Fiziğinden Kuantum Felsefesine Geçiş
Klasik Newton fiziği "sınırlı kaynak" (limited pie) dünyasını tanımlar: Eğer sen büyük bir dilim alırsan, başkasının alacağı dilim küçülür. "Bereket Yasası" ise daha çok kuantum fiziğinin felsefi yorumlarına dayanır: Enerji ve potansiyel sınırsızdır. Gözlemci (bilinç), gözlemleneni (gerçeklik) etkiler. Yani, siz bolluğa odaklandığınızda, titreşiminizi yükselterek onu kendinize çekersiniz. - Bereket Yasası Nasıl İşler? (Mekanizmalar)
Bu yasanın işleyişi birkaç temel prensibe dayanır:
- Titreşim ve Çekim Yasası (Law of Vibration & Attraction)
Bereket Yasası'nın temel mekanizmasıdır. Her düşünce, duygu ve varlığın belirli bir frekansı/titreşimi vardır. Siz:
- Korku, yoksunluk, kıskançlık, minnetsizlikile doluysanız, düşük frekanslı titreşimler yayarsınız. Bu da hayatınıza daha fazla "yokluk" deneyimi çeker.
- Şükran, neşe, güven, paylaşım, sevgihissediyorsanız, yüksek frekanslı titreşimler yayarsınız. Bu da evrenin bolluğuyla rezonansa girerek onu deneyimlemenizi sağlar.
- Bilinçaltı Programlaması ve İnanç Sistemleri
Çoğu insan, çocukluktan itibaren "dünyada yeterince yok", "para kötüdür", "zor kazanılır" gibi sınırlayıcı inançlarla programlanmıştır. Bereket Yasası, önce bu bilinçaltı kalıpların farkına varılıp, yerlerine "Evren cömerttir", "Bolluk benim doğal halimdir", "Ben bolluğu hak ediyorum" gibi genişletici inançların konulmasını gerektirir. - Eyleme Geçiş (Inspired Action)
Bu yasa sihirli bir değnek değildir. Evrenden bolluk istemek, arkanıza yaslanıp beklemek anlamına gelmez. "İlham almış eylem" gerektirir. Evren size bir fırsat, bir fikir, bir ilham verir ve siz de onu harekete geçirirsiniz. Kapıyı çalan fırsatı fark etmek ve ona "Evet" demek, yasanın çalışmasının kritik bir parçasıdır. - Verme ve Alma Döngüsü (Circulation)
Hermetik gelenekte "Karzılık Yasası"nın bir tezahürüdür. Bolluk, tıkanıklığı sevmez; bir nehir gibi akması gerekir. Eğer bolluğu almak istiyorsanız, onu vermeye de istekli olmalısınız. Bu, para, zaman, sevgi, takdir veya yardım şeklinde olabilir. Cömertlik, evrene "Bende yeterince var" mesajı gönderir ve evren de size aynı şekilde karşılık verir. - Bereket Zihyetini Geliştirmek İçin Pratik Uygulamalar
Bir filozof olarak, teori kadar pratiğe de önem veririm. İşte bu zihniyeti benimsemek için somut adımlar:
- Şükran (Gratitude) Pratiği:Sahip olduklarınıza odaklanın. Her gün, minnettar olduğunuz 3-5 şeyi yazın veya düşünün. Bu, dikkatinizi "yokluktan" "bolluğa" kaydırır.
- Bolluk Bildirimleri (Affirmations):Bilinçaltınızı yeniden programlayın. "Evrenin bolluğu benden akıp geçiyor", "Hayatım her alanda bereketleniyor" gibi olumlamaları hissetmeden söyleyin.
- Cömertlik (Generosity):Sahip olduğunuz şeyleri (ne kadar küçük olursa olsun) paylaşın. Bahşiş verin, bir kahve ısmarlayın, iltifat edin, zamanınızı bağışlayın. Akışı başlatın.
- Kıyaslama ve Kıskançlıktan Vazgeçmek:Başkasının bolluğunu kıskanmak, "onunkinde var, benim yok" mesajı verir ve yokluk titreşimi yayar. Başkasının bolluğunu kutlayın, çünkü bu evrenin aslında ne kadar cömert olduğunun kanıtıdır.
- Bolluk Günlüğü Tutmak:Etrafınızdaki maddi olmayan bollukları (güneşin doğuşu, bir arkadaşın gülümsemesi, lezzetli bir yemek, ilham verici bir fikir) not edin. Bolluğun sadece parayla ilgili olmadığını göreceksiniz.
- Yer Açmak (Making Space):Evinizdeki gereksiz eşyaları temizleyin (dez-envanter). Bu, hem fiziksel hem de zihinsel olarak yeni ve daha iyi şeylerin gelmesi için enerjisel alan açar.
- Eleştirel Bakış ve Uyarılar
Her felsefi sistem gibi, Bereket Yasası da eleştirilere açıktır ve yanlış anlaşılmalara müsaittir.
- Sorumluluktan Kaçış:"Yeterince pozitif düşünmedim" diyerek, sistemik eşitsizlikleri, sosyoekonomik koşulları ve kişisel sorumluluğu görmezden gelmek tehlikelidir.
- Suçluluk ve Yetersizlik Hissi:Maddi sıkıntı çeken birine "Yanlış düşünüyorsun" demek, onun üzerine ekstra bir yük (suçluluk, yetersizlik) bindirebilir.
- Bolluğun Tanımı:Gerçek felsefi sorgulama, "daha çok şeye nasıl sahip olurum"dan ziyade, "benim için gerçekten bolluk nedir?" sorusuna kaymalıdır. Stoacıların ve Budistlerin dediği gibi, belki de gerçek bolluk, arzularımızın azalmasıdır.
Sonuç:
"Bereket Yasası", kökleri kadim öğretilere dayanan, ancak modern çağda kişisel dönüşüm aracı olarak popülerleşmiş derin bir prensiptir. Salt bir "zengin olma hilesi" değil, evrenle, kendinizle ve kaynaklarla kurduğunuz ilişkinin bir yansımasıdır. Onu uygulamak, düşünce ve eylemlerinizin farkındalığını derinleştirmek, minnettar olmayı öğrenmek, cömertçe vermek ve ilhamla harekete geçmektir. En nihayetinde, bolluk dışarıda aranacak bir şey değil, içeride keşfedilecek ve dışarıya yansıtılacak bir hal-i hazırdaki durumdur.
Umarım bu detaylı açıklama, konuyu aydınlatmıştır. Üzerine düşünmeye değer bir bilgelik içerir.
Aşağıdaki konular "Bereket Yasası"nın hayatınızın her katmanına nasıl nüfuz ettiğini ve pratik olarak nasıl uygulayabileceğinizi gösterecektir.
- Kişisel ve İçsel Boyut: Düşünce ve Duygunun Kökleri
Bereketin en temel başlangıç noktası, sizin içinizdeki "içsel bolluk" halidir. Dış dünyanız, iç dünyanızın bir yansımasıdır.
Derinlemesine Analiz:
- Düşünce Kalıpları (Zihin):Zihniniz sürekli "yeterlilik" veya "yetersizlik" üzerine konuşur. "Yeterince param yok", "yeterince iyi değilim", "yeterince zamanım yok" gibi düşünceler, zihni bir kıtlık (scarcity) moduna kilitleyen hipnotik bir tekrardır. Bereket zihniyeti ise "İhtiyacım olan her şey bana zamanında gelir", "Kendimle ve sahip olduklarımla barışığım", "Her problem bir öğrenme fırsatıdır" gibi düşüncelerle beslenir.
- Duygusal Durum (Enerji):Düşünceler duyguları yaratır. Kıtlık düşünceleri; korku, endişe, kıskançlık ve minnetsizlik doğurur. Bu duygular düşük frekanslı titreşimlerdir ve evrene "Benden uzak dur, bolluk bana gelme" mesajı verir. Bolluk düşünceleri ise; huzur, güven, minnettarlık ve coşku yaratır. Bunlar yüksek frekanslı titreşimlerdir ve evrene "Ben bolluğa hazırım, hoş geldin" mesajı gönderir.
Örnekler:
- Kıtlık Zihniyeti:Mağazada indirime giren bir ürün için kavga eden insanlar. "Kaçırırsam bir daha asla bulamam" korkusu.
- Bolluk Zihniyeti:Aynı ürün için bir başkasının almasına sevinmek. "Ne güzel, onun ihtiyacını karşıladı. Benimkini de bulurum" güveni.
- Kıtlık Zihniyeti:Yeni bir iş fırsatı doğduğunda "Ya başaramazsam, rezil olurum" diye düşünmek.
- Bolluk Zihniyeti:Aynı fırsatta "Harika bir deneyim olur, başarısız olsam bile çok şey öğrenirim" diye düşünmek.
Pratik Uygulama: Her gün 5 dakikanızı ayırıp, içinizde zaten var olduğunu hissettiğiniz bolluğu (nefes alabilmek, görebilmek, sevebilmek) düşünün ve içinize bir "tamamlık" ve "yeterlilik" hissi yayılsın. Bu hissi gün boyu korumaya çalışın.
- Aile Boyutu: Miras Alınan ve Aktarılan Kalıplar
Aile, inanç sistemlerimizin en güçlü programlayıcısıdır. Bereket veya kıtlık, aile içindeki diyaloglarla, davranışlarla ve miras kalan hikayelerle aktarılır.
Derinlemesine Analiz:
- Aile Hikayeleri:"Bizim ailede para zor kazanılır", "Dedem de hep borç içinde yaşadı", "Zenginler hep açgözlüdür" gibi hikayeler, nesiller boyu aktarılan kıtlık programlarıdır.
- Aile İçi Davranışlar:Paranın veya sevginin "koşullu" dağıtılması ("Şunu yaparsan seni severiz"), çocuklara "israf etme, kıt kanaat geçiniyoruz" denilerek aşılanan suçluluk duygusu, aile içinde cömertliğin değil, cimriliğin övülmesi.
- Miras ve Eşya İlişkisi:Atalardan kalan, hiç kullanılmayan ve "ileride lazım olur" diye tutulan eşyalarla dolu bir ev, enerjinin akışını engeller ve geçmişe hapsolmuş bir zihniyeti simgeler.
Örnekler:
- Kıtlık Ailesi:Yemek masasında hep neyin pahalı olduğundan, zorluklardan bahsedilir. Çocuk bir şey istediğinde "paramız yok" denir (genellikle otomatik bir cevap olarak).
- Bolluk Ailesi:Aile toplantılarında minnettar olunan şeyler paylaşılır. Çocuk bir şey istediğinde "Şu anki bütçemiz buna uygun değil, ama onu alabilmek için bir plan yapalım" denir. Bu, imkansızlığı değil, yaratıcı çözümü işaret eder.
- Kıtlık Ailesi:Komşunun yeni arabası kıskanılır ve dedikodu yapılır.
- Bolluk Ailesi:Komşunun başarısı içtenlikle kutlanır, "Demek ki mümkünmüş, bu da bizim için ilham verici" denir.
Pratik Uygulama: Ailenizdeki kıtlık diyaloglarını fark edin. Onları bilinçli olarak bolluk diyaloglarıyla değiştirin. Ailece bir "şükran günlüğü" tutun. Evinizi gereksiz eşyalardan arındırın (dez-envanter), bu hem fiziksel hem de zihinsel bir arınma sağlar.
- İlişkiler Boyutu: Verme ve Alma Dengesi
İlişkiler, bereket enerjisinin (sevgi, zaman, ilgi, destek) akış kanallarıdır. Sağlıklı ilişkiler, karşılıklı ve dengeli bir akış üzerine kuruludur.
Derinlemesine Analiz:
- Duygusal Transfer:İlişkilerde sürekli şikayet eden, enerji emen, size bir şey vermeyen ama sürekli alan insanlar vardır. Bu, duygusal bereketinizin tükenmesine neden olur. Tam tersi, sürekli veren ama almayı kabul edemeyen insanlar da vardır. Bu da "Ben almaya layık değilim" inancını besler ve akışı dengesizleştirir.
- Cömertlik ve Sınırlar:Gerçek cömertlik, sevgiyle ve isteyerek vermektir. "Bir gerekirse bana da verirler" güveniyle vermektir. Sağlıklı sınırlar ise, "Enerjimi korumalıyım ki, gerçekten vermek istediğim kişilere verebileyim" bilgeliğidir. Sınırsız vermek, fedakarlık değil, enerjiyi tüketmektir.
Örnekler:
- Kıtlık İlişkisi:Bir arkadaşınızın çok güzel bir iş teklifi aldığını duyduğunuzda içinizde bir burukluk hissetmek. "Neden ben değil de o?" demek.
- Bolluk İlişkisi:Aynı durumda arkadaşınızı içtenlikle tebrik etmek ve "Bu başarı bana da ilham oldu, demek ki mümkün" diye düşünmek. Bu, sizin de o enerji alanına girmenizi sağlar.
- Kıtlık İlişkisi:Birine hediye aldığınızda, karşılığında mutlaka aynı değerde bir hediye beklemek.
- Bolluk İlişkisi:Hediye vermenin verdiği mutlulukla yetinmek. Vermenin, almanın bir başka formu olduğunu bilmek.
Pratik Uygulama: İlişkilerinizi gözden geçirin. Sizi sürekli tüketen, eleştiren, küçümseyen ilişkilerde sınır koyun. Sizin verdiğiniz kadar size de veren, sizi destekleyen ilişkilere daha çok enerji ve zaman ayırın. Küçük, anlamlı hediyeler verin veya iltifat edin. Birinden yardım istemekten çekinmeyin; bu, onlara "vermek" şansı tanır.
- Duygu ve Düşünce Boyutu: Enerjetik Alanın Mimarları
Bu, her şeyin özüdür. Duygu ve düşünceleriniz, etrafınızda görünmez bir enerjetik alan (aura) oluşturur. Bu alanın frekansı, hangi deneyimleri çekeceğinizi belirler.
Derinlemesine Analiz:
- Korku ve Güven:Korku (başarısızlık korkusu, kaybetme korkusu), bolluğun en büyük düşmanıdır. Evrene "Bunu yaşamak istemiyorum" mesajı gönderir, ancak evren "istememek" kısmını duymaz, odaklanılan "şeyi" (korkulan senaryoyu) çeker. Güven ise "Her ne olursa olsun, ben onunla başa çıkabilirim. Evren beni destekliyor" inancıdır. Bu, en yüksek bolluk frekanslarından biridir.
- Minnettarlık ve Şikayet:Minnettarlık, sahip olduğunuz bolluğu kabul ettiğinizi ve takdir ettiğinizi gösterir. Bu, daha fazlasını çeken mıknatıs gibidir. Şikayet ise, sahip olmadığınız şeylere odaklanarak yokluğu güçlendirir.
Örnekler:
- Kıtlık Frekansı:İşe giderken trafikte içinizin kaynaması, sürekli şoförlere sinirlenmek. Bu sinirle ofise girmek ve gününüzün berbat geçmesi.
- Bolluk Frekansı:Aynı trafikte, sevdiğiniz bir podcast'i dinlemek veya kendi kendinize "Bugün harika bir gün olacak" diye tekrarlamak. Sakin ve olumlu bir enerjiyle ofise girmek ve gün içinde güzel fırsatlarla karşılaşmak.
- Kıtlık Frekansı:Maaşınızı alır almaz "Bu para bir hiç, hemen şu faturaları ödeyeyim de bitsin" diye düşünmek.
- Bolluk Frekansı:Maaşınızı elinize aldığınızda (ne kadar az olursa olsun) "Teşekkür ederim. Bu, bana hizmet eden ve hayatımı güzelleştiren daha fazla bolluğun bir sembolü" diye düşünmek.
Pratik Uygulama: Bir "şükran defteri" tutun. Her akşam, o gün minnettar olduğunuz 3 şeyi yazın. Bir "şikayet orucu"na girin. 24 saat boyunca hiçbir şeyden şikayet etmemeye çalışın. Bu, zihninizi yeniden programlamak için devrim niteliğinde bir egzersizdir.
Son Söz:
Bereket Yasası, sihirli bir hile değil, bir farkındalık ve enerji yönetimi disiplinidir. Hayata nasıl baktığınızla, nelere odaklandığınızla ve en önemlisi, kendinizle ve evrenle kurduğunuz ilişkiyle ilgilidir. Kişisel, ailesel, ilişkisel ve duygusal tüm bu katmanlarda bilinçli seçimler yaparak, kıtlık senaryosundan çıkıp, kendi bolluk senaryonuzu yazmaya başlayabilirsiniz. Bu bir var olma biçimidir.
KITLIK BİLİNCİNİN BEREKET YASASINI İHLAL ETMESİ
Kıtlık bilincinin (scarcity mindset) Bereket Yasası'nı nasıl sistematik bir şekilde engellediğini, adım adım ve derinlemesine analiz edelim.
Kıtlık Bilinci, dünyanın sınırlı kaynaklardan oluştuğu, birinin kazancının diğerinin kaybı olduğu ("sıfır toplamlı oyun") ve asla "yeterince" olmadığı temel inancıdır. Bu, sadece para için değil; sevgi, zaman, başarı, takdir ve fırsatlar için de geçerlidir.
Bereket Yasası ise evrenin doğasının sonsuz, dinamik ve yaratıcı olduğunu söyler. Kıtlık bilinci, bu yasayı çalıştırmaya çalışan bir motora şeker yerine kum dökmek gibidir. İşte nasıl engellediği:
- Titreşimsel Uyumsuzluk: Evrenin Dilini Reddetmek
Mekanizma: Hermetik felsefede "Zihnisellik Yasası" der ki, her şeyin bir titreşimi (frekansı) vardır. Siz kıtlık titreşimi yaydığınızda (korku, endişe, kıskançlık), evrenin bolluk titreşimiyle (güven, huzur, minnettarlık) rezonansa giremezsiniz. Bir radyo istasyonu gibi düşünün; 98.0 FM'de yayın yapan bir istasyonu, 105.0 FM'e ayarlanmış bir radyoda dinleyemezsiniz.
Örnek:
- Senaryo:İş yerinde bir terfi pozisyonu açıldı.
- Kıtlık Bilinci Tepkisi:"Kesin Ahmet alacak. Zaten patron onu kayırıyor. O zengin oldu, bir de terfi alırsa hiç adil olmaz. Benim şansım yaver gitmez." (Titreşim: Kıskançlık, adaletsizlik, kurban psikolojisi)
- Sonuç:Bu düşünce ve duygu kalıbı, o terfiye odaklanır ama onu "elde edememe" korkusuyla deneyimler. Enerjiniz o fırsatı itecek şekilde yayılır. Gergin, güvensiz ve rekabetçi davranırsınız, bu da karar vericileri olumsuz etkiler.
- Bereket Bilinci Tepkisi:"Harika bir fırsat! Ahmet de çok yetenekli, kim alırsa alsın şirket için iyi olur. Ben de yeteneklerimi ve isteğimi göstermek için elimden geleni yapacağım." (Titreşim: Takdir, güven, işbirliği)
- Sonuç:Bu enerji, hem fırsatı çeker hem de karar vericilere olgunluk ve güven verir. Kaybedilsa bile, bu zihniyet başka fırsatlar yaratacaktır.
- Bilinçaltı Sabotaj: Kendi Kendini Doğrulayan Kehanet
Mekanizma: Kıtlık bilinci, bilinçaltınıza "yetersizim", "hak etmiyorum", "bu kadar olur" gibi komutlar verir. Bilinçaltınızın birincil görevi bu inançlarla tutarlı bir gerçeklik yaratmaktır. Dolayısıyla, bilinçli olarak bolluk isteseniz bile, bilinçaltınız sizi tanıdık "kıtlık" durumuna çekmek için sürekli sabotajlar düzenler.
Örnek:
- Senaryo:Önemli bir iş görüşmesi veya randevunuz var.
- Kıtlık Bilinci Sabotajı:Bilinçaltınız "Sen bu işi hak etmiyorsun" veya "Reddedilmeye mahkûmsun" inancıyla çalışır. Bu yüzden 1) Alarmınız çalmaz, 2) Gömleğinize kahve dökersiniz, 3) Toplantıda ağzınızdan saçma sapan cümleler çıkar, 4) Karşınızdaki kişinin size olan ilgisini görmezden gelirsiniz.
- Sonuç:Görüşme beklediğiniz gibi "kötü geçer" ve içinizdeki "Zaten biliyordum, bana göre değilmiş" inancı bir kez daha pekişir. Bu bir kendini doğrulayan kehanettir (self-fulfilling prophecy).
- Enerji Tıkanıklığı: Vermekten ve Almaktan Korkmak
Mekanizma: Bereket bir nehir gibi akmalıdır. Kıtlık bilinci, bu akışın her iki tarafını da tıkar:
- Vermekte Cimrilik:"Ben verirsem, bana kalmaz" korkusu. Para, sevgi veya zaman verdiğinizde, içinizde bir eksilme hissi.
- Almakta Zorlanma:"Ben buna layık değilim" veya "Sonra bir karşılığını ödemem gerekir" korkusuyla hediyeleri, iltifatları, yardımları reddetmek.
Bu, evrene "Bolluğa kapalıyım, bana hiçbir şey gönderme" mesajı verir.
Örnek:
- Senaryo:Bir arkadaşınız sizi akşam yemeğine davet ediyor.
- Kıtlık Bilinci Tepkisi:"Ya, çok pahalı bir yer, kendimi kötü hissedeceğim. Ya da sonra bana bir iyilik isteyecek? Hayır, teşekkürler, meşgulüm." (Verme/Alma Korkusu)
- Sonuç:Arkadaşınızı geri çevirirsiniz. Enerji akışını durdurursunuz. Bir sonraki sefere siz davet etmek istediğinizde, içinizde bir direnç oluşur.
- Bereket Bilinci Tepkisi:"Ne kadar düşünceli! Çok teşekkür ederim, kabul ediyorum. İleride ben seni çağıracağım." (Güven ve Minnettarlık)
- Sonuç:Enerji alışverişi yapılır, ilişki güçlenir. Evrene "Bolluğu kabul ediyorum" mesajı verilir.
- Dar Görüşlülük: Bolluğun Sadece "Para" Olduğunu Sanmak
Mekanizma: Kıtlık bilinci, bolluğu sadece banka hesabındaki rakam olarak görür. Bu inanç, etraftaki sayısız bolluk formunu (sağlık, dostluk, doğa, ilham, fırsatlar) görmezden gelmenize neden olur. Sürekli "yok" olana odaklanmak, var olan tüm bolluğu perdeleyerek, içinizdeki minnettarlık duygusunu öldürür. Minnettarlık ise bereketin en güçlü çekicisidir.
Örnek:
- Senaryo:Maddi anlamda sıkışık bir dönemdesiniz.
- Kıtlık Bilinci Tepkisi:Sürekli borçları, ödenmeyen faturaları, alamadığınız şeyleri düşünürsünüz. Etrafınız sizi seven insanlar, sağlığınız, yiyebileceğiniz yemekler varken, siz sadece "paranın olmamasına" odaklanırsınız. Bu, içinize umutsuzluk ve çaresizlik salar.
- Sonuç:Bu umutsuzluk hali, sizi daha da fazla para sıkıntısı çekeceğiniz durumlara çeker. Çünkü odak noktanız "yokluk" tur.
- Bereket Bilinci Tepkisi:"Şu an param kısıtlı olabilir ama etrafımda bana destek olan harika insanlar var. Sağlığım yerinde. Bu durum bana tutumlu olmayı ve neye sahip olduğumun değerini öğretiyor." (Minnettarlık)
- Sonuç:Bu minnettarlık hissi, enerjinizi yükseltir. Yüksek enerji ise yaratıcı çözümler, beklenmedik fırsatlar ve nihayetinde maddi rahatlamayı getirme potansiyeli taşır.
- Kıyaslama ve Kıskançlık: Bolluğun Önündeki En Büyük Engel
Mekanizma: Kıtlık bilincinin en zehirli tezahürüdür. Başkasının bolluğunu kıskanmak, evrene şu mesajı verir: "ONUN Kİ VAR, BENİM YOK."
Evren ise bu mesajı olduğu gibi kabul eder ve "BENİM YOK" kısmını deneyimletmeye devam eder. Başkasının pastasından dilenmekle meşgulken, kendi fırınınızda pasta pişirmeyi unutursunuz.
Örnek:
- Senaryo:Bir arkadaşınızın yeni, lüks bir araba aldığını görüyorsunuz.
- Kıtlık Bilinci Tepkisi:"Herhalde babasından para buldu. Bize hava atmak için aldı. Keşke benim de olsa. Hiç adil değil." (Kıskançlık, küçümseme)
- Sonuç:Bu düşünceler, içinizi zehirler. O arkadaşınızla ilişkinizi zedeler. Kendinizi yetersiz hissettiğiniz için enerjiniz düşer. Araba size değil, çok uzaklara görünür.
- Bereket Bilinci Tepkisi:"Vay canına, ne güzel bir araba! Arkadaşım için çok mutlu oldum. Demek ki bu mümkün. Bu, benim de hayalimi gerçekleştirebileceğimin bir kanıtı." (Kutlama, ilham)
- Sonuç:Bu düşünce, sizi o bolluk alanına dahil eder. "Onda var, bende de olabilir" frekansına geçersiniz. Bu ilhamla, kendi hedeflerinize yönelik adımlar atma enerjisi bulursunuz.
Sonuç Olarak:
Kıtlık bilinci, Bereket Yasası'nı bir elektrik devresindeki kopuk kablo gibi engeller. Devre tamamlanamadığı için ampul yanmaz. Siz ne kadar evrene olumlu mesajlar göndermeye çalışırsanız çalışın, içinizdeki derin, çoğu zaman bilinçdışı "yetersizlik" ve "korku" inançları, o mesajları nötralize eder.
Bereket Yasası'nı çalıştırmak, bu kopuk kabloları -kıtlık inançlarını- tek tek bularak onarmayı gerektirir. Bu da içsel çalışma, farkındalık ve bilinçaltınızı yeniden programlama ile mümkündür. İlk adım, içinizdeki "kıtlık sesinin" farkına varmak ve onu susturmaya başlamaktır.
KURANDA KITLIK BİLİNCİ VE BEREKET YASASI
İlahî metinler, "bereket" ve "kıtlık" kavramlarını sıklıkla maddi ve manevi boyutlarıyla ele alır, ancak bunlar genellikle insanın içsel durumu, imanı ve eylemleriyle (yani bilinciyle) ilişkilendirilir.
- BEREKET ENERJİSİNİN TEMELLERİ: İMAN, TEVEKKÜL ve ŞÜKÜR
Kuran'da bereket, Allah'ın lütfu, rahmeti ve hayırlı artışıdır. Bu enerjiyi "çeken" belirli bir zihin ve kalp durumu vardır.
- İman ve Salih Amel: Bereketin Zemini
Bereket, boşlukta var olmaz. İnanç ve iyi eylemlerle hazırlanmış bir kalp zeminine iner.
- Ayet:"Eğer o ülkelerin halkı inanıp Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık..." (A'râf Suresi, 96. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayet, bereket ile toplumsal bilinç ve ahlak arasında doğrudan bir bağ kurar. "İman" ve "sakınma" (takva), bereketin ön koşulu olarak sunulur. Buradaki bereket sadece maddi değil, toplumsal huzur, güven, yağmur, verimlilik gibi her türlü hayrı kapsar. Kıtlık bilinci, aslında Allah'ın vaadine ve lütfuna olan imanın zayıflığından kaynaklanır.
- Şükür: Bolluk Bilincini Besleyen Anahtar
Şükür, sahip olunanı görme, takdir etme ve bunun Allah'tan geldiğini bilme halidir. Bu, mevcut bolluğu kabul ettiğinizi evrene (ve Allah'a) gösterir ve daha fazlası için zemin hazırlar.
- Ayet:"Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: 'Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.'" (İbrahim Suresi, 7. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayet, Bereket Yasası'nın ilahî ifadesi gibidir. "Şükür", enerjinizi bolluğa odaklar ve bu, nimetin artmasına vesile olur. "Nankörlük" (küfran) ise kıtlık bilincidir; nimeti görmezden gelmek, onun kaynağını inkâr etmektir. Bu zihin hali, nimetin azalmasına veya kişinin ondan hissedilen zevkinin yok olmasına yol açar.
- Tevekkül ve Güven: Korkunun Zincirlerini Kırmak
Tevekkül, çalışıp sebeplere yapıştıktan sonra neticeyi Allah'a bırakarak iç huzura ermektir. Bu, kıtlık bilincinin temelini oluşturan "korku" ve "endişe"yi yok eder.
- Ayet:"Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu nasip eder. Ve onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter..." (Talâk Suresi, 2-3. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayetler, kıtlık bilincinin panzehiridir. "Sakınma" (takva), kişiyi dar görüşlülükten kurtarır. "Beklemediği yerden rızıklandırma" ifadesi, evrenin/rezzâk'ın (rızık veren) sınırsız kaynaklarına ve yaratıcılığına işaret eder. Tevekkül eden, "Benim kontrolümde olmayan şeyler için endişelenmeyi bırakıyorum, çünkü her şeyi kontrol eden bir Kudret var" der. Bu, en yüksek güven ve bolluk frekansıdır.
- Infak (Vermek): Bereketin Dolaşım Sistemini Harekete Geçirmek
Kuran, vermeyi (infak), bereketi çeken aktif bir ilke olarak sunar. "Siz verin ki, size de verilsin" mantığını işletir.
- Ayet:"Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat verir. Allah’ın lütfu geniştir, O her şeyi bilendir." (Bakara Suresi, 261. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayet, infak ile bereket arasındaki ilikiyi matematiksel bir metaforla anlatır. Vermek, bir tohum ekmek gibidir; karşılığı kat kat olarak geri döner. Kıtlık bilinci "Vereyim mi, ya bana bir şey kalmazsa?" derken, bereket bilinci "Vereyim ki, bana daha güzel bir şekilde geri dönsün" der. Bu, ilahî ekonomide bir yasadır.
- KITLIK BİLİNCİNİN (ŞİKKET) KÖKENLERİ: NANKÖRLÜK, KORKU ve CİMRİLİK
Kıtlık bilinci, Kuran'da genellikle "şikak" (huzursuzluk, sıkıntı, nankörlük) ve "buhl" (cimrilik) kavramlarıyla ilişkilendirilir.
- Nankörlük (Küfrân-ı Nimet): Nimeti Görmezden Gelmek
Nankörlük, en büyük kıtlık bilincidir. Sahip olunan nimeti görmezden gelmek, onun değerini bilmemek veya kaynağını inkâr etmektir.
- Ayet:"Allah size örnek veriyor: Bir köle, efendisinin malında tasarruf yetkisi olmadığı halde, hiçbir şeye gücü yetmeyen bir adamla, katımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz ve o da ondan gizli açık infak eden bir adam aynı olur mu?.." (Nahl Suresi, 75. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayet, iki zihniyeti karşılaştırır: Kıtlık Bilincindeki Köle: Efendisinin malında tasarruf hakkı yoktur, sınırlıdır, sürekli yoksunluk hisseder. Bereket Bilincindeki Özgür İnsan: Kendisine verilmiş olana sahiptir ve onu cömertçe dağıtır. Nankör kişi, kendisini ilahî lütuftan mahrum bırakarak manevi bir köle haline getirir.
- Cimrilik (Buhl/Şuhh): Enerji Akışını Tıkamak
Cimrilik, kıtlık bilincinin en somut dışavurumudur. Kişi, elindekini tutarak güvende olacağını sanır, halbuki bu onu hem maddi hem manevi olarak fakirleştirir.
- Ayet:"Nefsinin cimriliğinden korunanlar, işte onlar felaha kavuşanların ta kendileridir." (Haşr Suresi, 9. Ayet)
- Ayet:"Sizler, bu dünya malına önem veriyorsunuz. Oysa ahiret yurdu daha hayırlı ve kalıcıdır." (A'lâ Suresi, 16-17. Ayet)
- Derin Analiz:Cimrilik, kişinin dünyaya ve maddiyata olan aşırı bağlılığının sonucudur. "Sahip olduklarım beni ben yapar" yanılgısıdır. Bu, kişiyi gerçek ve kalıcı olan ahiret mutluluğundan (felah) mahrum bırakır. Kıtlık bilinci, kişiyi geçici olana hapseder.
- Korku ve Endişe: "Ya Yetmezse?" Kaygısı
Kuran, insan doğasındaki bu korkuyu bilir ve onu yatıştırmaya çalışır. Şeytanın insanı fakirlikle korkutacağını bile söyler.
- Ayet:"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği emreder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah her şeyi kuşatandır, her şeyi bilendir." (Bakara Suresi, 268. Ayet)
- Derin Analiz:Bu ayet, kıtlık bilincinin psikolojik kökenine iner! Şeytanın Fısıltısı: "Verme, sakın! Ya kendine yetmezse? Daha çok biriktir, güvende ol!" Bu, korku ve cimriliği besler. Allah'ın Vaadi: "Verin, bana güvenin. Size hem bağışlamamı hem de bol rızkımı vereceğim." Bereket bilinci, bu ilahî vaade olan imanla beslenir.
Sonuç: İki Dünya Görüşünün Karşılaştırması
Özellik |
Bereket Bilinci (Kuranî) |
Kıtlık Bilinci (Şeytanî/Nefsî) |
Temel İnanç |
Allah'ın lütfu ve rızkı sınırsızdır. |
Kaynaklar sınırlıdır, yetersizdir. |
Duygu Durumu |
Şükür, huzur, güven, minnettarlık. |
Korku, endişe, kıskançlık, haset. |
Eylem |
Infak (vermek), çalışmak, paylaşmak. |
Cimrilik, biriktirmek, el sıkılığı. |
Odak Noktası |
Sahip olunanlara ve ilahî vaade. |
Sahip olunmayanlara ve kayıplara. |
Sonuç |
Maddi ve manevi artış. Huzur, güven, bereket. |
Maddi ve manevi darlık. Stres, huzursuzluk, yoksunluk. |
Kuran perspektifinden bakıldığında, bereket enerjisi, Allah'ın "Rezzâk" (bol rızık veren) isminin tecellisine kalbini ve zihnini açmakla ilgilidir. Kıtlık bilinci ise, bu ismi görmezden gelmek, şeytanın "fakirlik" korkusuna kanmak ve nefsin "cimrilik" emrine uymaktır.
Bu nedenle, bereket yasasını çalıştırmak, sadece pozitif düşünmek değil, deruni bir iman, köklü bir güven, aktif bir şükür ve cömert bir eylem bütünlüğüdür. Bu, hem bu dünyada hem de ahirette felaha (kurtuluş ve mutluluk) erenlerin yoludur.
"İki Dünya Arasında Bir Köprü" adını verebileceğimiz, özlü ve derinlikli bir hikaye:
İki Dünya Arasında Bir Köprü
Zeynep, anne ve babasının sessiz, gölgeli evine her adım attığında, üzerine çöken o tanıdık ağırlığı hissediyordu. Ev, her zamanki gibi, "kıtlık bilinci"nin bir müzesi gibiydi. Babası İhsan Bey, akşam yemeğinde yine aynı şarkıyı mırıldanıyordu: "Enflasyon alıp başını gidiyor, bakalım bu kışı nasıl geçireceğiz." Annesi Leman Hanım, Zeynep'in getirdiği çikolataları, "ilerde bir misafire ikram ederiz" diyerek, ambalajını bile açmadan, dolapların en kuytu köşesine kaldırıyordu. Onlar için dünya, bitmek bilmeyen bir kış ve tükenmekte olan bir erzak sandığıydı.
Zeynep ise bu evde büyümüş ama o kışlık tohumları reddetmişti. Onun kalbi, "bereket yasası"nın sıcak, altın rengi ışığıyla atıyordu. Ona göre evren, paylaştıkça çoğalan, minnettar oldukça artan bir hasattı. Kendi evinin kapısını her açışında, içeri bir neşe, bir ışık ve taze çiçekler getirirdi. "Param yetmez" korkusuyla değil, "İhtiyacım olan her şey bana gelecek" inancıyla alışveriş yapar, komşulara fazla yemeklerinden ikram eder, eline geçen her parayı bir nimet bilir ve şükrünü dile getirirdi.
Bir pazar sabahı, ailesinin evindeydi. Annesi, kenarları yıpranmış bir çay poşetini ikinci kez demlemeye çalışıyordu. Zeynep'in içi acıdı. Yerinden kalktı, çantasından getirdiği kuşbakışı İstanbul desenli, güzel bir porselen çaydanlık ve yeni bir kutu çay çıkardı.
"Anneciğim," dedi yumuşak bir sesle, "gel bugün bununla demle. Bak ne kadar güzel."
Leman Hanım'ın yüzünde bir tedirginlik belirdi. "Aman kızım, o ne lüzumsuz masraf! Benim tencerem var işte."
"Lüzumsuz değil," diye ısrar etti Zeynep. "Güzel şeyler kullanmak ruhu besler. Bak, bu çaydanlık bana hatıra. Her kullanışımda beni mutlu ediyor. Sizi de mutlu edecek."
O hafta, babasının eski, tozlu radyosu bozuldu. İhsan Bey, derin bir ah çekti. "Eski püskü bir şey alırız artık, ne yapalım."
Zeynep, cebinden çıkardığı küçük bir birikimi babasının önüne koydu. "Baba, al şunu, kendine güzel bir radyo al. Müziği çok seversin."
Babası paraya uzandı uzanacak oldu, sonra elini geri çekti. "Olmaz kızım, senin paranı alamam. Sana lazım olur."
"Baba," dedi Zeynep, gözlerinin içine bakarak, "para akışkandır. Verirsin, gelir. Önemli olan, senin keyifle müzik dinlemendir. Bu para, senin mutluluğuna harcanırsa bana kat kat geri döner, emin ol."
Aylar geçti. Zeynep'in ısrarlı, sevgi dolu "cömertlik seansları" devam etti. Küçük hediyeler, beklenmedik ikramlar, hep aynı sözlerle: "Kullan güle güle", "Ye keyfini çıkar", "Vermek, biriktirmekten daha güzel."
Bir gün, Leman Hanım, Zeynep'e çay ikram ederken, o kuşbakışı İstanbul çaydanlığı kullandı. İçi garip bir huzurla dolmuştu. İhsan Bey, yeni radyosundan yükselen bir türküye eşlik ediyor, hafifçe sallanıyordu. O an, Zeynep fark etti; evdeki ağır hava biraz olsun dağılmış, yerini nadir bir sıcaklığa bırakmıştı.
Son ziyaretinde, annesi ona bir kutu uzattı. İçi, el işi örgüler ve reçellerle doluydu.
"Al kızım," dedi, sesi titreyerek. "Komşu kızına bir hırka ördüm, sana da bir tane düştü. Bu reçelleri de senin için yaptım. Belki... misafirlerine ikram edersin."
Zeynep'in gözleri doldu. Bu, annesinden gelen en büyük hediyeydi. Para değildi, ama kıtlık bilincinin kalın duvarlarında açılan ilk gedikti. Vermenin, eksiltmek değil, çoğaltmak olduğunu yavaş yavaş öğreniyorlardı.
O akşam evden ayrılırken, babası kapıya kadar geldi. "Kızım," dedi, sesi alışılagelmiş endişeden biraz daha yumuşak. "Allah... Allah rızkımızı kısmet etmiş. Sen... sen iyi ki bizim kızımızsın."
Zeynep, dışarı çıkıp ılık havayı içine çekti. Yıldızlar parlıyordu. Anne ve babasının evi, hâlâ eski alışkanlıkların gölgesindeydi ama artık içeride, Zeynep'in sevgiyle taşıdığı bereket ışığından küçük bir kıvılcım yanıyordu. Köprü kurulmuştu. Değişim, bir fırtına gibi değil, ilkbahar yağmuru gibi, damla damla, yavaş ama emin adımlarla geliyordu.
Özü: Bu hikaye, kıtlık bilincinin nesilden nesile aktarılan bir "miras" olduğunu, ancak bilinçli bir çabayla ve sevgiyle beslenen bir "bereket bilinci" ile kırılabileceğini anlatır. Değişim, büyük vaazlerle değil, küçük, somut, sevgi dolu eylemlerle ve sabırla gelir. Zeynep, iki dünya arasında bir köprü olmayı seçerek, hem kendi içsel bolluğunu korumuş hem de ailesinin dünyasına yavaşça nüfuz edebilmiştir.
DIĞER HABERLER
-
BEREKET YASASI VE KITLIK BİLİNCİ
02 Eylül 2025, 01:39 -
AKIŞ YASASI
02 Eylül 2025, 01:13 -
DİKKAT YASASI
02 Eylül 2025, 00:43 -
BAĞLILIK YASASI
02 Eylül 2025, 00:12 -
YANSITMA YASASI
01 Eylül 2025, 23:50 -
YANSIMA YASASI
01 Eylül 2025, 23:09 -
DİRENÇ YASASI
01 Eylül 2025, 01:21 -
ÇEKİM YASASI
01 Eylül 2025, 00:49 -
İSTEK YASASI
31 Ağustos 2025, 23:53 -
İÇERİDE NASILSA DIŞARIDA DA ÖYLEDİR YASASI
31 Ağustos 2025, 23:44